İBB Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi’nin (ÇGSM) düzenlediği oyun yazarlığı atölyeleri bünyesinde, Almanya’nın yeni nesil tiyatro yazarlarından Thomas Köck “Hasarlı bir Gezegende Oyun Yazarlığı” başlığı altında bir atölye ve genç nesil oyun yazarlarımızla bir buluşma gerçekleştiriyor.
Almanyalı Yazar Thomas Köck atölye katılımcılarıyla ve genç yazarlarla, "hasarlı bir gezegende" "dünyayı yeniden oluşturmak" için gerekli olan şiirsel dilin kurulmasının yolları üzerine önerilerini tartışmaya açıyor.
İBB Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi’nin (ÇGSM) düzenlediği oyun yazarlığı atölyeleri bünyesinde, Almanya’nın yeni nesil tiyatro yazarlarından Thomas Köck “Hasarlı bir Gezegende Oyun Yazarlığı” başlığı altında bir atölye ve genç nesil oyun yazarlarımızla bir buluşma gerçekleştiriyor.
Tarabya Kültür Akademisi işbirliğiyle gerçekleştirilen yazarlık atölyesinde; Thomas Köck, 21 Kasım Pazartesi günü 11:00-16:00 saatleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde tiyatro yazarlarıyla buluşacak. Atölye, “Şehir Yazarlarını Arıyor” projesi dâhilindeki yazarlık ve yönetmenlik atölyesi katılımcıları ve kurum dışında farklı tiyatrolarda yazarlık yapan şehrimizin oyun yazarlarının katılımıyla gerçekleştirilecek.
Tarabya Kültür Akademisi’nin konuk sanatçısı olarak İstanbul’da bulunan Thomas Köck’ün atölyesi, tiyatroda ekolojik temaları olan oyunları yazarken kullanılan dil, yapı, kurgu gibi özellikleri tartışmaya açarken, “hasar görmüş bir gezegende” oyun yazarlığını ve olanaklarını tartışmaya açıyor.
Hasar Görmüş Bir Gezegende Nasıl Yazarız?
Thomas Köck bu yazarlık atölyesinde, günümüzün birçok krizini kapsayabilecek; ataerkil düzen, kapitalizm, sömürü ve sözde doğal felaketlerin birbiriyle bağlantısını ortaya koyacak bu alanlarının hepsiyle uyumlanacak ve paralel çalışabilecek şiirsel dili (sym-poetic language) nasıl oluşturacağımız üzerine çalışma önerileri geliştirmek istediğini belirtiyor.
Köck, ayrıca atölyede yapmayı planladığı çalışmaların temelde şu sorulara odaklanarak gerçekleşeceğini şöyle söylüyor:
“Bu krizlerin özneleri kimler? Nasıl konuşurlar? Onlara nasıl bir ses vermeliyiz? Kapitalizm, mümkün olan dünyaların en iyisinde yaşadığımızı sürekli bize anlatıyor olsa da, biz diğer tarih anlatılarını bu anlatılara nasıl dolayabiliriz? Ve böylelikle yaşatabiliriz? Nasıl ki toplulukları, siyasi konuları ve amaçları birbirinden ayırmamamız gerekiyorsa, bu konuları da birbirinden ayıramayız. Yazarlar olarak birincil ve en önemli malzememiz dildir ve ortak şiirsel dilin nasıl oluşturulacağı sorusu bizi temel soruya ve temel malzememize götürür. Bu temel, kuralları olan, ritmi olan, sesi olan bir şeydir, herkesin her gün kullandığı bir şey: ayırmak için, üretmek için, bağırmak için, tartışmak için, şarkı söylemek için ve dünyayı yeniden oluşturmak için.”
Benzer Haberler
Aşık Veysel, Kocaeli’de Türküleriyle Anıldı
Yaz Konserlerine Coşku Dolu Başlangıç
Tuluyhan Uğurlu’dan "Güneş Ülke Anadolu" Temalı Konser
Büyükşehir Konservatuvarı'nın Bale Resitali
2022 Sinema Ve Gösteri Sanatları İstatistikleri
3. Kahve İle Suluboya Şenliği Yapıldı
Gidiş Dönüş Moskova (Retro)
Yaşamak Mı Yoksa Ölmek mi? Seyirciden Tam Not Aldı