"Kararlılığımız Devam Etmektedir"
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Bingöl Üniversitesi'nde düzenlenen Doğu Anadolu Projesi Bölgesi Üniversiteler Birliği (ÜNİDAP) Toplantısı'nda yaptığı konuşmada "Yükseköğretim sistemimizdeki kurumsal çeşitliliği artırma yönündeki kararlılığımız devam etmektedir. Bu hedef doğrultusunda gerekli politika adımlarını atmaktan çekinmiyoruz."
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar Bingöl Üniversitesi'nde düzenlenen Doğu Anadolu Projesi Bölgesi Üniversiteler Birliği (ÜNİDAP) Toplantısı’na katıldı. Özvar’a ziyaretinde YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Naci Gündoğan eşlik etti. ÜNİDAP bünyesindeki 16 üniversitenin rektörlerinin katılımıyla gerçekleşen toplantının açılışında konuşan YÖK Başkanı Özvar, daha öncesinde Erzurum’da ÜNİDAP üniversiteleri ile bir araya geldiğini hatırlatarak, 10 ay önceki bu toplantıda bölgesel kalkınma ve üniversitelerin rolüne ilişkin düşüncelerini ifade ettiğini ve konuşmasında başlıca vurguladığı hususlardan birinin, yükseköğretim kurumlarının birbirinin benzeri olma yönünde bir eğilim içerisinde olduğunu aktardı.
Tüm üniversitelerin birbirine benzemeye çalışmalarının ve aynı misyona sahip olmalarının gelişmeyi ve ilerlemeyi engelleyen bir durum olduğunun altını çizen Özvar, üniversitelerin bir kısmının eğitimde, bir kısmının araştırma ve teknoloji üretiminde, bazılarının da bölgesel kalkınmaya katkı sağlama odaklı farklılaşmasında fayda gördüklerini daha önce de ifade ettiklerine dikkat çekti.
Bugün gelinen noktada üniversitelerin bulundukları bölgenin kalkınmasına sundukları katkıyı oldukça önemsediklerini dile getiren Özvar, "Yükseköğretim sistemimizdeki kurumsal çeşitliliği artırma yönündeki kararlılığımız devam etmektedir. Bu hedef doğrultusunda gerekli politika adımlarını atmaktan çekinmiyoruz" dedi.
Bu sürecin olumlu meyvelerinden birinin, 2007 yılında kurulan 17 üniversite arasında yer alan Bingöl Üniversitesi olduğunu kaydeden YÖK Başkanı Özvar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"15 yıl gibi kısa bir sürede kat etmiş olduğu mesafe ve gelişmeyi bugün burada bizzat müşahede etmenin mutluluğu içerisinde olduğumu da ifade etmek isterim. Üniversitemizin, bu kısa süre içerisinde, kurmuş olduğu fakülteler, enstitüler, araştırma merkezleri ve diğer birimlerle birlikte, alt yapısını önemli ölçüde tamamladığını, 84’ü önlisans, 42’si lisans, 48’i yüksek lisans ve 16’sı doktora programı ile 15 bin öğrenciye ev sahipliği yaparak bölgesinin önemli bir eğitim ve cazibe merkezi haline geldiğini görmekteyim."
"Kuruluş Süreci'nden 'olgunlaşma Süreci'ne Geçti"
Bu değerlendirmelerinin, Bingöl Üniversitesi ile sınırlı olmadığını ve tüm illeri ziyaret ederek kampüsleri büyük bir memnuniyetle takip ettiklerini aktaran Özvar, "Bu vesileyle şunu net olarak ifade etmek istiyorum: Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerimiz farklı kurumsallaşma düzeylerine sahiptirler. Bununla birlikte, hemen hemen tamamı çok ciddi bir kurumsallaşma evresini tamamlamış durumdadır. Dolayısıyla özellikle 2006-2008 yılları arasındaki yükseköğretim kurumlarımızın ‘kuruluş süreci’nden çıkıp artık ‘kurumsallaşma ve olgunlaşma süreci’nde olduklarını memnuniyetle gözlemliyorum" diye konuştu.
Yükseköğretim Kurulu ve üniversiteler arasındaki bağın ve iletişimin daha da güçlendirilmesi gerekliliğine inandığını ifade eden Özvar, ana misyonlarının izlemek, değerlendirmek ve gerekli yerlerde idari, hukuki ve imkanlar ölçüsünde mali açıdan destek olmak veyahut ek destekler sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.
"Üniversitelerden Beklentim Sahici Olmak"
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, "Misyon farklılaşması ve bölgesel kalkınmaya yönelik benim bakış açımdan sizlerin başlıca sorumluluğu ise, sahici olmaktır. Biz, sizlerin tabiri caizse kendi kurumsal kaderinizi çizmek konusunda bilgi temelli ve ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda kararlı adımlar atmanızı bekliyoruz" dedi.
Bölgesel üniversitelerden kendi kurumsal potansiyelinin farkında olan, mevcut imkanları gerçekçi bir şekilde değerlendiren ve aynı zamanda vizyoner bir hedef ortaya koyan bir yönetim şekli beklediklerini dile getiren Özvar, şöyle devam etti:
"Yükseköğretim Kurulu olarak biz, kurumlarımızın bölgesel kalkınmadaki rolünü, sadece bölgenin ekonomik gelişmesine aracılık etme şeklinde algılıyoruz. Özellikle, üniversitelerimizin bölgelerinde ve ülkenin genelinde insan kaynağı potansiyeline yaptıkları katkıları hepimiz memnuniyetle gözlemliyoruz. Örnek vermek gerekirse, ÜNİDAP üyesi üniversitelerimizin bulundukları illerin toplam nüfusu, Türkiye nüfusunun yüzde 8’i kadar olmasına karşın, aynı illerdeki üniversitelerimizdeki toplam yüz yüze öğrenci sayısı, Türkiye’deki toplam yüz yüze öğrenci sayısının yüzde 10’u kadardır. Benzer şekilde, ÜNİDAP üyesi üniversitemizin toplam öğretim üyesi sayısı da Türkiye'deki toplam öğretim üyesi sayısının yüzde 11’ini oluşturmaktadır. Bu durumdan duyduğumuz hoşnutluğu ifade etmek istiyor ve kurumlarımız tarafından oluşturulan kapasite dolayısıyla sizleri tebrik ediyoruz.
Son dönemde yayımlamış olduğumuz Yükseköğretime Geçişte Öğrenci Hareketliliği Raporu’nun da açık bir şekilde ortaya koyduğu üzere, her bir üniversitemiz, başta kendi ili olmak üzere bulunduğu bölgeden öğrenci çekmektedir. Diğer bir deyişle, üniversitelerimiz, bölgelerinde oluşturdukları kapasite sayesinde erişim konusunda büyük bir engeli ortadan kaldırmaktadırlar. Bu durum, erişilebilir yükseköğretim hizmeti sunma açısından oldukça kıymetlidir. Yerelleşme hususunu ciddi olarak ele almalı, bu konuda bu sene başlattığımız yeni projeye, akademik hareketlilik projesine hep birlikte katkı vermeliyiz."
Öğrenci Ve Akademisyen Profilinde Çeşitlilik
Yükseköğretim kurumlarından ve üniversitelerden beklentilerinin yükseköğretim kurumlarında öğrenci ve akademisyen profillerinde çeşitliliği sağlamak olduğunu kaydeden Özvar, 2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı Bahar Dönemi'nden itibaren, hazırlıklarını henüz tamamladıkları "YÖK Akademik Hareketlilik Projesi" ile adeta bir akademik seferberlik ilan ettiklerini vurguladı. Özvar bu projeyi, öncelikle 2006 yılından sonra kurulan üniversitelerde öğretim üyesi temininde güçlük çekilen programlara destek olmak, üniversiteler arasında öğretim elemanı hareketliliğini artırmak ve öğrencilerin farklı üniversitelerin öğretim üyeleriyle buluşturmak amacıyla başlattıklarını belirtti.
Toplantının yükseköğretim sistemine ve ülkenin bölgesel kalkınma odaklı süreçlerinin gelişimine katkı sağlamasını dileyen Özvar, ÜNİDAP üyesi üniversitelere, DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'na ve organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.
Bingöl’de Çeşitli Temaslar
YÖK Başkanı Özvar Bingöl temasları çerçevesinde Bingöl Valisi Kadir Ekinci’yi ziyaret etti. Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ile üniversitede incelemelerde bulunan Özvar, Bingöl Üniversitesi Senato Toplantısı’na katıldı. YÖK Başkanı Özvar daha sonra Yüzen Adalar Tabiat Anıtı’nı, Termal Tesis’i, Arı Kompleksi’ni ve Hayvan Hastanesi’ni ziyaret etti.
Öğrencilerle bir araya gelerek sohbet eden Özvar, coğrafi işaret tescilli Bingöl balı ve arıcılık üzerine konuştu. Bingöl Üniversitesi laboratuvarları ve merkezleri gezen YÖK Başkanı Özvar Bingöl Üniversitesi'nin, kuruluşundan bugüne geçen 15 yılda kat etmiş olduğu mesafe ve gelişmeyi bizzat müşahede etmekten mutluluk duyduğunu belirtti. Programın sonunda Selahaddin-i Eyyubi Kütüphanesi’ni de ziyaret eden Özvar, öğrencilerle bir araya gelerek sohbet etti.
Benzer Haberler
"Bilgi Ve Becerileri Büyük Önem Taşıyor"
YÖK İle SESRIC Arasında Protokol İmzalandı
Kabul Mektupları İlgili Süreci Dijital Ortamda
"Rekabetçi Olması Gerektiğine İnanıyoruz"
"Yükseköğretimin Uluslararasılaşması" İçin Rapor
"Mutlaka Aklımızın Rehberliğinde Yapalım"
YÖK Başkanı Özvar’dan Öneriler
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Çağrıda Bulundu